19 Ekim 2011 Çarşamba

ŞEHİR İNSANI, TÜRLERİ, NİTELİKLERİ



    Mesleğimin niteliklerinden ve vakit içinde vuku bulan çeşitli vakalardan mütevellit, nevi şahsına münhasır bir ruh haleti içindeyim epeyce vakittir.
Böyle bir vaziyette iken dost meclisimizin daimi azası “Tacsizece” için can-ı gönülden bir iki kelam etmek istedim.
       Esasında onun için bilcümle izahlar kifayetsiz ka… Şaka şaka böyle devam etmeyeceğim tabiî ki. Zaten dilime yapışan bu eski kelimeleri, -biraz da bunları kullanırken karşı tarafın şaşkın ama anlamadığını çaktırmama çabaları içindeki yüz ifadesinden yeterince zevk aldığımdan-  iş hayatında yeterince kullanıyorum.
      Şimdi sizlere uzun zamandır inceleme fırsatı bulduğum bazılarımızın sık sık bir arada bulunduğu ve hatta bu yazıyı okuyanların bile gruba mensup olabileceği bir kaç insan türünden! bahsedeceğim. Ne ukela (ukaladan daha sevimli) kız hemen bizi sınıflara ayırmış dememenizi umarak başlıyorum.

İlk tür
·         “Kimsesizler”
     Evet efendim bu kişiler cinsiyet itibariyle değişik özellikler gösterseler de esas itibariyle benzerdirler. Halk arasında erkek olanı “çapkın, hovarda, cool vs.” kız olanı “özgür, bağımsız, ‘eğlenceli’ vs.”  diye adlandırılır. Ciddi birliktelik aramazlar. Kazara düzgün bir türle yakınlaşsalar hemen bir falso alarak “Öhöm önce birbirimizi tanıyalım Leyla” ya da mesela “Ciddi bir ilişkiye hazır değilim Leyla, 387 senelik çok kötü bir ilişkiden çıktım”  gibi bu türe yeni entegre olanın klişeliğiyle yabancı diğer türü püskürtürler.
          Bunların bir de bir takım avm lerde kahve içerken ya da en az üç hemcinsin bir araya geldiği herhangi bir yerde sohbet edenleri vardır. Yanlarına yaklaşırsanız benzer cümleler söylediklerini duyarsınız “Aman şekerim bu devirde düzgün adam gibi adam yok ki” ya da “Hasan tam ana kuzusu bunla olmaz kızım” “Kızlar çocuğun peşini bırakmıyor ki yoksa beni aldatmaz” “Evlenip kimsenin kahrını çekemem, gönlümce gezer eğlenirim neme lazım” gibi.
      Dilediğince harcayacak ölçüde para kazanmak bir süreden sonra bünyede farklı etkiler yaratır. Harcıyorum çünkü ben kazanıyorum, aileme hesap vermem çünkü ben kazanıyorum, aldatıyorum çünkü seçenek çok,  bencilim çünkü ben öyle istiyorum….gibi.
        Bu bahaneler böyle uzayıp giderken yanına yaklaşanları, yürüdüğü “çiçekli” yolun sağına ve soluna itelerken hatta bazılarını kovmaktan beter ederken, ileride “çiçeklerin” solmaya başladığını, ara ara “dikenlerin” ayağına batacağını hatta kanatacağını belki yolun sonunda gözüken “ışığa” tek başına gitmekten korkacağını hiç düşünmez “Kimsesizler”…  
Siz onlardan uzak durun, onları sevmeyin, onlara bağlanmayın ki üzülmeyesiniz.
İkinci tür
·         “Sevgilim benim ilahım” 
Ay benim en sevdiğim türdür bunlar. Erkek ya da kız olması bu türde de pek farklılık göstermez ama kız olanları sayıca çoktur. Anlattıkları saatlerce sürse de aklınıza sokmak istedikleri düşünce şundan ibarettir:
“Benim bir sevgilim var aman bir görseniz Kıvanç kadar yakışıklı , Bill (Gates) kadar zengin , Sakıp (Sabancı) kadar alçakgönüllü ve yardımsever, Cem Yılmaz kadar komik, biz öyle büyük bir aşk hikâyesinin kahramanlarıyız ki inanılmaz yakışıyoruz Gizem ve Hakan halt etmiş yanımızda o kadar yani, beni de bir seviyor ki sanarsın Fatmagül’ de ki Kerim! ” 
Hani hayal etmeye kalksan, hayal bile edemeyeceğin bir şey canlanır gözünde. Bir süre sonra gözlerini kısarak karşındakini baştan aşağı süzmeye başlar güzel olup olmadığını, giyimini kuşamını, eğitimini, kültürünü falan sorgulamaya başlayıp :
– O çocuğu bu nasıl buldu yaa! İnsanda çirkin bahtı olsun! Şeklinde bir yargıya bile ulaşırsın.  
Fakat bu tür insanının anlattığı ile gerçek arasında öyle bir fark olur ki sen kendini ve karşındakini sorgulamayı bırakıp haline şükredersin… Büyük aşkları, yakışıklı/güzel sevgilileri onların olsun der bulundukları ortamdan gönül rahatlığıyla uzaklaşırsın.
Türler konusu burada bitmedi, devamı gelecektir…
Şimdi herkese pislik (aslında başka bir şey yazardım ama Tacsizecemiz kibar bir blog olmasını isteyebilir o yüzden o üç harfli başı b ortası o falan olan o kelimeyi yazmıyorum) attın sen mükemmel misin diyebilirsiniz.
Evet öyleyim! :) Tacsiz Ece’m de öyle, Mel de, Dilşov da öyle benim sevdiğim herkes de öyle :)
Attığın her adım güzellikler getirsin güzel arkadaşım, ihtiyaç duyduğun her an yanındayım.
                                                                                                                                                                              Elif ERTOK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder