18 Ekim 2011 Salı

HAYATIN ANLAMI


  Miğdesine düşkün ve bir o kadar da pis boğaz biri olarak hayatın anlamı çoğu zaman yediğim güzel yemekler, içtiğim güzel içkilerdir.Aşağıda fotoları olan yemeklerin hepsinin bir hikayesi var ve baktıkça bana mutluluk veriyorlar. Keza fotoğrafını başımı yemekten kaldırıpta çekemediğim daha nice güzellikler de vardır ki ne sen sor ne ben söyleyeyim.. Ne yazabilirim dediğim de aklıma ilk bu geldi sonrada seyahat..Ve ilk akla düşenle uzatmadan sadete geliyorum

İşte menüm:

 Giriş





Herkesin zevki ayrıdır,ADCO’da çalışmış birine de şarap bilmişliği yapamam ama benim damak tadıma uyan en son dönemde içtiğim en güzel şarap DLC serisindeki Sultaniye-Emir’di.Yanında da bu herbiri birbirinden güzel şarküterileri yedin mi zaten ne dert kalır ne tasa.Güzel sıcak bir İstanbul Ekmeği’de olmazsa olmazım..Bunları yiyip,içtikten sonra zaten farklı bir boyuta geçmezsen kalk git J

Ara sıcak ve Salata


Bu bölümü Yunanistan’dan seçtim. Gayet basit olan ‘Köy Salatası’ ve Ahtapot ızgara. Küçükken huylandığım için yemediğim zamanları lanetle hatırlıyorum.Ahtapot ızgara favori ama salatasını yemekte serbest

Tabiki hala şaraba devam :)



Ana Yemek


Ana yemeği öncekilerden bağımsız düşünmemiz lazım keza hiç uymuyor.Bir İngiliz Klasiği Fish&Chips ama burdaki püf nokta balığı yağsız bir şekilde fırında pişirmek.Bezelye haşlaması çok önemli bir detay ve asıl güzellik tüm o ağır tadıyla Patlıcan kızartması...Havuç salatası ve Ayşekadın da yani iyi birer partner ama olmazsa olmaz değil :)

Bunun yanında da Samiyen günlerinden hatıra Tarihi Tekel birası şimdiki haliyle Bomonti 


 

Final

Finalde çok şekerli Türk Kahvesi ve Üçyıldız dan alınmış damla sakızlı lokum***

Haydi afiyet olsun :)

Emir Şeremet  

http://emirseremet.blogspot.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder